23 Ocak 2006
From: Arif Caglar
Date: Mon, 23 Jan 2006 00:41:38 +0000
To:
Subject: RE: Yanıt: [vapurlarimizi_vermiyoruz] ADALAR POSTASI: Dilek
Zaptcioglu'ndan mektup var!
Sevgili Behiç,
Senin gönderdigin haber IDO'nun web sayfasindan daha bir yahsi veriliyor:
(http://www.ido.com.tr/)
"16.01.2006 tarihinden itibaren
Çengelköy-Beylerbeyi-Kuzguncuk-Besiktas-Eminönü'ne motorlarla hafta içi
günlerde deneme seferleri baslatılacaktır."
...... ve sonra:
"ÜSKÜDAR DENIZ OTOBÜSÜ ISKELESI GEÇICI BIR SÜRE ÖZEL SEKTÖR MOTORLARINA
TAHSIS EDILMISTIR." v.s., v.s.
Hele bu ikinci haber müthis!
2005 Ekim ayindan beri haftaiçi her sabah yapilan
Kartal-Büyükada-Heybeliada-Bostanci deniz otobüsü seferi için IDO taraf?ndan
bir motor tahsis edilmis bulunuyor. IDO'nun hala dagitilan tarifesinde bu
sefer için özel bir not konulmus: "Birinci sinif tekneyle yap?l?r." Saat
8:40 sularinda Büyükada sahillerine (deniz otobüsü iskelesine degil!) deniz
otobüslerini aratacak kadar sekilsiz bir motor (bunlara artik "deniz kondu"
demek gerekiyor) burundan yanasiyor. Bilinen atlamali siçramali hallerle
yolcu bosaltiyor. Sahilde jeton turnikesi olmadigi için yolcuyu bosalttigi
yerden yolcu alamiyor, rotayi deniz otobüsü iskelesine çeviriyor, oraya da
burundan yanasiyor. IDO'nun 1. sinif olarak ilan ettigi bu tekneyle
Bostanci'ya öyle bir saatte variyorsun ki ise yetisecegin deniz otobüslerini
kesinlikle kaçirmis oluyorsun. Geçen yillarda bu deniz kondu seferi deniz
otobüsüyle yap?l?rdi. Tekne 8:25'te Büyükada'dan kalkar, Heybeli'ye ugrar ve
yolcuyu Bostanci'da 9:05 Bakirköy ya da 9:15 Kabatas deniz otobüsüne
yetistirirdi (o da nasil yetistirirdi evlere senlik ayri bir hikaye ama
tarih oldugu için anlatmiyorum). Simdi artik bu tarifeli sefer IDO'nun üstün
çalismalariyla dejenere edilmis oldugu için Büyükada yolcusu Bostanci'ya
8:40 vapuruyla geçiyor. IDO'nun eline geçmezden önce vapur tam 25. dakikada
Bostanci iskelesine yolcu bosaltmaya baslardi. 9:05 Bakirköy deniz otobüsüne
hiç kimse yetisemezdi ama hiç degilse Kabatas-Karaköy yolcusu hizli bir
tempoyla 9:15'i yakalardi. Simdi vapurlar da saatinde yanasamiyor, 9:05
zaten hayal, gençliginde sprint kosmus olanlar bazen 9:15'i yakalar gibi
oluyorlar. Fakat müessese aptal degil ya, IDO'nun baska bir engeli daha var:
Teröristlerin deniz otobüslerine (ve bundan sonra artik deniz kondu
motorlara) sadece Bostanci iskelesinden (pardon, terminalinden) binecekleri
haberi verilmis olmali ki sadece Bostanci deniz otobüsü yolcu girisine
havaalanlarindakine benzer bir x-ray kontrol geçisi (pardon, geçilmezi)
kurulmus. Deniz otobüsünü ucu ucuna yakalamak üzere olan yolcu iste bu son
engelde basariyla telef oluyor.
Bu ve benzeri hikayelereden çikacak bir çok sonuçtan bazilari söyle:
1. IDO deniz otobüsü bile isletebilecek bir kurum degildir, IDO isi deniz
motorlarina devrederek denizde minibüs dönemini resmen baslatmis bulunuyor.
2. IDO devraldigi vapurlari da isletememektedir: vapur tarifeleri ve sisli
ve firtinali havalarda yapilan seferler eskisine oranla daha fazla
aksamaktadir.
3. Vapurlar ve deniz otobüsleri seferleri arasindaki eski kordinasyonsuzluk
her iki deniz hatti ayni isletmenin elinde olmasina ragmen ayni
kordinasyonsuzlukla devam etmektedir. Tarifeler bir yana, her iki hattin "is
günü" ve "tatil günü" tarifleri bile bu kesmekesi göstermek için yeterlidir.
4. Istanbul deniz ulasimi yolcusu "güvenli tasimacilik" diye çirpinadursun,
IDO hem seyir, hem de yolcu inis-binisi açisindan en güvensiz, en sorumsuz
isletme ve tekne seklini su anda lanse ettigi motorlarda bulmustur.
Bu kadar basibozuklugun ve sorumsuzlugun sorumlusu kimdir?
Selamlar,
Arif Çaglar
Bütün bu sahne sunu da akla getiriyor:
Abdülcambaz maceralarinda takunya ve tespihle uzay yolculuguna çikan tuhaf
adamlar vardi, hayal ürünü sanirdik, hakikat oldu. 70'lerde Ecevit'in
Erbakan'li koalisyon hükümeti basimiza geldiginde takunya partisi Toros
daglari üzerinde uzaya ilk türk kapsülünü gönderecek üs kurmustu. Basarili
olamadilar. Ama simdikiler basarili. Vapur isletemeyecek zevat Istanbul
deniz ulasimini motorculara teslim etmek üzere, bir takim okumus yazmis
zerzevat bu zevati modern ve demokrat saniyor. Geçenlerde Cemal Beskardes'in
bildirdigi tv-programinda Selim Ileri ve Eser Tutel böyle bir yanilginin
kurbanlari olarak sorumsuzca yanlis yolu gösterenlere yardim etmis oldular.