ADALAR POSTASI-284: akıllara ziyan vesselam!
ADALAR POSTASI
25 Ocak 2006
- Dunyanin en buyuk dogalgaz rezervlerinden biri memleket topraklarindaymis!
- Olsun!
- Olsun da turlu politikalar marifetiyle Rusya ve Iran’in dogalgazina muhtacmisiz!
- Aman!
- Aman da onlar da dogalgaz sevkiyatini durma noktasina getirmisler!
- Tamam!
- Tamam da elektrigin %40lik bir bolumunu dogalgazdan elde ettigimizden bu defa da elektrik darbogazi yasanacakmis!
- Bi sey olmaz!
- Halbuki ruzgar ve gunes enerjisi ile elektrik uretimi mumkunmus!
- Yok canim!
- Bizde ruzgar gani oysaki halihazirda dogalgaz mogalgaz yokmus amma sayfiye Adalar’a bile dogalgaz hatti dosenmekteymis!
- Hizmette sinir yok! Daha ne istiyorsunuz siz de!
- Ayrica zaten dogalgaz kuresel isinmaya yol aciyormus!
- Acsin!
- ACSIN MI???
Hic de dogal olmayan su dogalgaz halleri akillara ziyan vesselam!
)O(
http://www.ntv.com.tr/news/358741.asp
Doğalgaz krizi tehlikesi
Türkiye yeni bir doğalgaz krizi ile karşı karşıya. İran’ın kış şartlarını gerekçe göstererek sevkiyatı neredeyse durma noktasına getirmesinin ardından şimdi de Rusya’dan gelen Batı Hattı’nda ciddi düşüşler yaşanıyor.
NTV-MSNBC
Güncelleme: 13:01 TSİ 25 Ocak 2006 Çarşamba
ANKARA - Sibirya soğukları Türkiye’de de etkili olunca doğalgaz tüketimi en yüksek noktaya ulaştı. Kış şartları nedeniyle gaz sevkiyatında başlayan ciddi düşüşler ise BOTAŞ’ı zorluyor. Bıçak sırtında giden dengeyi sürdürmeye çalışan kurum, doğalgazla çalışan santralların gazını keserek, açığı konutlara yansıtmıyor.
Özellikle İran’ın gazı kış şartları nedeniyle 26 milyon metreküpten, ortalama 6 milyon metreküpe kadar düşürmesi gözleri Rusya’ya çevirdi. Mavi Akım Hattı’ndan yapılan ilave alıma biraz daha ek yapıldı. Ancak bu da ihtiyacı karşılamaktan uzak. Denizin altından geçen boruları zorlamak istemeyen Rusya kapasiteyi yavaş yavaş artırmak istiyor.
İSTANBUL İÇİN ALARM ZİLLERİ ÇALIYOR
Asıl sıkıntı ise Batı Hattı’nda ortaya çıktı. Rusya gaz miktarını azaltınca Ukrayna bu hattan çekim yapmaya başladı. Bu da Türkiye’ye gelen gazın ciddi miktarlarda düşmesi anlamına geliyor. Doğalgazın yüzde 80’ini kullanan Türkiye’nin batısındaki iller eğer buradan gelen gaz biraz daha düşerse ısınmada sorun yaşayabilir. Bu bölgelerin başında da İstanbul geliyor.
Kriz aşamasına gelen durumu kontrol etmeye çalışan Enerji Bakanlığı ise Ukrayna’ya duyduğu rahatsızlığı iletti.
İRANLILAR TELEFONLARA ÇIKMIYOR
İran’a yönelik girişimlerden ise sonuç alınamıyor. BOTAŞ, artık kendisine muhatap bulamıyor. Yetkililer, İranlıların telefonlara çıkmadığını belirtiyor.
http://www.greenpeace.org/turkey/news/uyar-yoruz
Uyarıyoruz!
Nükleer enerjinin yeniden hortlaması Türkiye’yi dünyanın en tehlikeli ve pahalı enerji kaynağına mahkum edebilir!
January 05, 2006
Nükleer çıkmaz sokak! Yenilenebilir enerji bize yeter!
Türkiye — İstanbul; 5 Ocak 2006: Türk hükümeti bütçe görüşmeleri esnasında son dönemdeki enerji konularını nükleer endüstriyi canlandırmak için bahane olarak kullandı. Türkiye enerji sektöründeki tartışmaları kullanan Türk hükümeti, Rusya-Ukrayna doğalgaz krizini değerlendiren bazı çevreler nükleer alternatifi seçmediği takdirde Türkiye’yi şiddetli bir enerji kıtlığının tehdit ettiğine Türk kamuoyunu inandırmaya çalışıyor.
Greenpeace Akdeniz Ofisi’nin Enerji ve İklim Kampanyası Sorumlusu Hilal Atıcı uyardı:
“Yeni yıla girerken Türk hükümeti felaketlere yol açabilecek nükleer endüstriyi yeniden canlandırmaya çalışıyor; üstelik nükleer enerji, denenmiş ve 20. yüzyılın başarısız teknolojileri arasında çoktan yerini almış olduğu halde. Sürdürülebilir bir geleceği desteklemek ve Türk kamuoyunun isteğine uygun hareket etmek yerine hükümet, nükleer lobinin mezardan kurtulma çabalarına kanıyor”
Hükümeti enerji sektörü ile ilgili yanlış-bilgilendirme kampanyasını bırakıp doğruyu söylemeye çağırıyoruz. Gerçek şudur ki nükleer teknolojiler, pahalı ve zararlı olduğu için gelişmiş toplumların çoğu tarafından reddedilmektedir. Yenilenebilir teknolojilerimiz, enerji verimliliği ve tasarruf programlarıyla birlikte kullanıldığında gerçek anlamda sürdürülebilir, ekonomik, çevresel ve sosyal gelişmeyi sağlayabilecek düzeydedir.
Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyeli, 2020 yılı için bile öngörülen genel elektrik enerjisi talebinden daha fazladır. Neredeyse bütün gelişmiş ülkeler tarafından rafa kaldırılan bir endüstrinin zorunluluk kisvesi altında satıcılığını yapmak ve yenilenebilir enerjinin endüstriyel ölçekte güç sağlamayacağını söylemek, halka masal okumaktır. Bugün hem rüzgâr hem de ısıl güneş enerjisi teknolojileri büyük ölçekte enerji sağlayabilecek sistemdedir. Bunun örnekleri var.
Bu üç nükleer santralin yapımı Türkiye’ye 15 milyar dolara malolacak ancak bununla kalmayıp radyoaktif atık ve santralın süresi dolduğunda söküm maliyetleri de eklenince, bu rakam katlanarak artacak. Üstelik nükleer sanayinin yarattığı istihdam oranı yenilenebilir enerji sektöründen çok daha az.
Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Lideri Paul Horsman’a göre “Güvenli teknoloji bize yıllardır anlatılan bir efsane, Japonya’daki son kazalar da gösteriyor ki bu teknoloji hiçbir zaman güvenli olmayacak. Bağımsızlık sadece yenilenebilir enerji sayesinde kazanılabilir. Yenilenebilir enerjiler doğal afetlerin tehditi altında olmadıkları gibi, terör ve askeri saldırıların da hedefi değildirler.
Hükümeti biran önce nükleerle ilgili tüm planlardan vazgeçmeye çağırıyoruz. Ayrıca hükümetten Türkiye toplam elektrik enerjisi üretiminin 2010 yılına kadar %10, 2020 yılına kadar ise % 20’sini yenilenebilir enerjiden elde etmesi için yasal bağlayıcılığı olan hedefler koymasını talep ediyoruz.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde programları belirleyecek ve yenilenebilir teknolojilerin Türkiye’de yaygınlaşmasını yürütecek bir Yenilenebilir Enerji Departmanı’nın kurulması da önemli bir adım olacaktır.
— Hilal Atıcı
http://www.greenpeace.org/turkey/campaigns/enerji/fosil-yak-tlar
Fosil Yakıtlar
Fosil yakıtlar, çürüyen tarih öncesi bitki ve hayvanlardan milyonlarca yılda oluşmuş, kömür, petrol ve doğalgaz gibi yakıtlardır. Fosil yakıtlar yenilenebilir kaynaklar değillerdir.
Fosil yakıtların kullanılması, karbondioksit gazı biçiminde karbon açığa çıkmasına yol açar. Karbondioksit ise iklim değişikliği yaratan insan etkinliklerinin yaydığı en önemli seragazıdır. Bugün, özellikle kuraklıklar, seller ve rekor kıran sıcaklıklar yüzünden mercanların ağarması ve kutupların erimesi gibi iklim değişikliği etkilerini tüm dünyada tanık oluyoruz.
Türkiye'nin kirletici kömürlü termik santrallar işletme ve sözde "mobil" fuel-oil termik santralları dahil daha birçok fosil yakıtlı termik santral planlama konusunda kötü bir ünü vardır.
Biliminsanları iklim değişikliğine ilişkin 'güvenli' sınırlar aşılmadan önce, atmosfere ne kadar karbon yayılabileceğini hesaplamışlardır. Bu sınır aşılırsa, iklim değişikliği o denli hızlı gerçekleşecektir ki ekosistemler, buna ayak uyduramayacak ve kontrolden çıkabilecek geri dönüşsüz bir süreç başlayacaktır.
İklim değişikliği açısından en fazla 'güvenli' sıcaklık artışı, bir derece santigrattır. Fosil yakıtları bu hızla yakmaya devam edersek, bu sınıra yalnızca 40 yılda ulaşılacaktır.
Fosil yakıt endüstrisinin bulduğu mevcut ekonomik kömür, petrol ve doğalgaz rezervleri, bu miktarın yaklaşık dört katıdır. Bir başka deyişle, tehlikeli iklim değişikliklerini önlemek istiyorsak, bu rezervin dörtte üçünü yakmamız mümkün olmayacaktır. Buna karşın, petrol devleri petrol arama çalışmalarına yatırım apmaya devam ediyor. Çok uluslu petrol şirketlerinin yatırım yaptığı ana hedeflerden biri ise Hazar bölgesidir.
Bütün bunlar şu anlama gelmektedir: Hemen yenilenebilir enerji kaynakları yatırımlarına geçerek, acilen karbondioksit yayılımını azaltmaya ve fosil yakıtlardan vazgeçmeye başlamak zorundayız. Greenpeace, buna 'karbon mantığı' adını veriyor.
Petrol şirketleri, tehlikeli iklim değişikliklerine yol açmaya yetecek kadar petrolü zaten bulmuş durumdadır. Mevcut rezervleri piyasaya sunarlarsa, bunun iklim üzerindeki etkileri felaket olacaktır. Bu şirketler, daha fazla fosil yakıt aramak için para harcamak yerine, geleceğin temiz, sürdürülebilir enerji kaynaklarına şu anda yatırım yapmak zorundadır. Hiçbir şey olmamış gibi devam etmek, büyük ekolojik ve ekonomik yıkıma yol açarak milyonlarca insanın yaşamıyla kumar oynamaktır.
Endüstrileşmiş ülke hükümetleri, yenilenebilir enerjinin gelişimini dünya çapında desteklemeli ve fosil yakıtlara ve nükleer enerjiye dayalı geleneksel enerji sistemlerine her yıl verilen 250-300 milyar dolarlık sübvansiyonları kaldırmak için adım atmalıdır. Sürdürülebilir bir geleceğe giden tek yol, güneş kaynaklı enerjilere dayalı bir ekonomiye geçiştir.
http://www.greenpeace.org/turkey/campaigns/enerji/temiz-enerji
Küresel ısınmaya yönelik çözümler vardır. Bunlar, temiz, yenilenebilir enerjiler, enerji verimliliği ve çevresel açıdan sağlıklı teknolojilerdir.
Dünyaca ünlü biliminsanlarının en son raporu (IPCC Üçüncü Değerlendirme Raporu - 2001), iklimi yıkıma uğratan seragazlarının azaltılması için çok düşük maliyetli 'yüzlerce teknoloji' mevcut olduğunu ve hükümet politikalarıyla bunların önündeki engellerin kaldırılmasının gerektiğini belirtiyor.
Bu çözümlerin uygulanması, insanların özveride bulunmasını ya da yaşam kalitesini düşürmesini gerektirmez. Aksine bu çözümlerle insanların, ekonomik büyüme, yeni iş alanları, teknolojik yenilikler ve en önemlisi de çevresel koruma sağlayacak yeni bir döneme geçişi mümkün olacak.
Fakat, küresel ısınma için yeşil çözümlerin piyasada tutunabilmesi, ancak hükümetlerin ve şirketlerin kirletici teknolojilerden uzaklaşmakta önderlik etmesiyle gerçekleşebilir.
Şu anda, fosil yakıt endüstrileri, kirli enerji ucuz olabilsin diye milyarlarca dolar sübvansiyon alıyor. Kirletici endüstrilerin, bedel ödemeksizin kirletmelerine izin verilirken, temiz teknolojilere kaynak aktarılmıyor. Enerji gereksinimleri en hızlı artan gelişmekte olan ülkeler, endüstrileşmiş ülkelerin kirli dış yatırımlarını destekleyen İhracat Kredi Ajansları yüzünden eski moda fosil yakıt teknolojilerine mahkum ediliyor.
Artık insanlığın kendisini fosil yakıtlardan ve iklimi yıkıma uğratan diğer teknolojilerden kurtarmasının zamanı geldi. Petrol şirketleri, dünyanın kullanmayı göze alamayacağı daha fazla fosil yakıt aramaktan vazgeçmeli. Hükümetler, kirletenlerin ödemesini sağlamalı ve sübvansiyonları yenilenebilir enerjilere aktarmalı.
Yeşil teknolojiler yaygınlaşmaya hazır.
· Rüzgar enerjisi, şimdiden dünyanın çeşitli bölgelerinde önemli bir enerji kaynağı olmuştur ve 20 yıl içinde dünya elektriğinin yüzde 12'sini sağlayabilir.
· Güneş enerjisi, dünyada yılda yüzde 33 oranında büyümektedir. Greenpeace ve endüstrinin araştırmaları, güneş endüstrisinin biraz devlet desteğiyle, önümüzdeki 20 yılda 2 milyar kişiye elektrik sağlayabileceğini gösteriyor. Güneş elektriği (fotovoltaik), 2040 yılına kadar dünya elektrik gereksiniminin yaklaşık yüzde 25'ini karşılayabilir.
· Küresel finans analizcisi KPMG'nin bir raporu, yılda 500 megawatt gücünde güneş elektriği panelleri üretilmesi halinde güneş enerjisinin, geleneksel fosil yakıtlarla rekabet edebilecek kadar ucuzlayacağını gösteriyor.
· Asya ülkelerindeki bir yenilenebilir enerji tesisi, kömürlü bir termik santral ile aynı maliyetle kurulup, aynı sayıda kişiye iş alanı yaratırken, önemli çevresel üstünlükler sağlayacaktır.
· İklim ve ozon tabakası için güvenli olan Greenfreeze soğutucu teknolojisi, dünyada yaygınlaşıyor; maliyet ve verimliliğin özellikle önemli olduğu gelişmekte olan ülkeler için ideal bir çözüm oluşturuyor.
http://www.zaman.com.tr/?bl=ekonomi&alt=&trh=20050405&hn=160024
05.04.2005 SALI
Lobiler engellemezse yerli enerjinin ˆn¸ aÁ˝lacak
R¸zg‚r, g¸ne˛ ve jeotermal gibi yenilenebilir kaynaklardan elektrik ¸retimini te˛vik eden tasar˝, yar˝n Meclisíe geliyor. 9 ay ˆnce doalgaz lobisinin bask˝s˝yla geri Áekilen tasar˝ yasala˛˝rsa T¸rkiye, d˝˛a ba˝ml˝l˝ktan da kurtulacak.
"Yenilenebilir Enerji Kaynaklar˝n˝n Elektrik Enerjisi İretimi AmaÁl˝ Kullan˝m˝na ıli˛kin Kanun Tasar˝s˝', yar˝n TBMM Genel Kurulu'nda gˆr¸˛¸lmeye ba˛lan˝yor. Kamu ve ˆzel sektˆr temsilcilerinin i˛birliiyle haz˝rlanan tasar˝, elektrik ¸retiminde sˆz sahibi doalgaz lobileri taraf˝ndan engellenmeye Áal˝˛˝l˝yor. D¸zenleme, geÁen y˝l Meclis g¸ndemine gelmi˛; ancak sˆz konusu Áevrelerin giri˛imi sonucu geri Áekilmi˛ti.
T¸rkiye, 1987'den itibaren ˝s˝nmada kulland˝˝ doalgazdan, daha sonra elektrik elde etmeye ba˛lad˝. Bug¸n elektrik ¸retiminin y¸zde 40'˝ doalgazdan salan˝yor. Uzmanlar, gaz˝n ithal edilmesi ve T¸rkiye'de yeralt˝ depolama imkan˝ olmamas˝ sebebiyle uzun s¸reli bir kesintinin elektrik darboaz˝na yol aÁabilecei uyar˝s˝nda bulunuyor. Bu nedenle alternatif enerji kaynaklar˝na a˝rl˝k verilmesi isteniyor. T¸rkiye'nin halen 150 milyar kilowatsaat (kWh) olan elektrik t¸ketimi, 2020 y˝l˝nda 400 milyar kilowatsaate Á˝kacak. Tasar˝ dei˛tirilmeden yasala˛˝rsa bu, ihtiyac˝n y¸zde 44'¸n¸n yerli kaynaklardan elde edilmesine imkan salayacak. Kaynak alanlar˝n˝n belirlenmesi ve kullan˝lmas˝yla ilgili maddelerin yer ald˝˝ tasar˝da, ¸retilen enerjiye sabit fiyat uygulamas˝ ve devlete al˝m y¸k¸ml¸l¸¸ getirilmesi h¸kme balan˝yor.
Tasar˝ aleyhine y¸r¸t¸len faaliyetlerin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl˝˝'n˝n yenilenebilir enerji kaynaklar˝n˝n te˛vik edilmesi politikalar˝ ile Áeli˛tiine d
ikkat Áekiliyor.
Polat Enerji Genel M¸d¸r¸ Zeki Eri˛, tasar˝n˝n sektˆr¸n beklentileri dorultusunda Á˝kmas˝ durumunda ba˛ta yenilenebilir enerji kaynaklar˝ndan elektrik ¸retiminde ˆnemli art˝˛lar ya˛anaca˝n˝ belirtti. Yasa tasar˝s˝n˝n lobilerce m¸dahale edilmemi˛ halini bile yetersiz bulan Eurosolar T¸rkiye Ba˛kan˝ ve Marmara İniversitesi Enerji Anabilim Dal˝ Ba˛kan˝ DoÁ. Dr. Tanay S˝tk˝ Uyar, geli˛mi˛ ¸lkelerin Avrupa Birlii direktiflerinin tersine, T¸rkiye'ye kˆm¸r ve n¸kleer santrallar˝ pazarlamaya Áal˝˛t˝˝na dikkat Áekti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl˝˝ verilerine gˆre geÁen y˝l t¸ketime sunulan 150,4 milyar kilowatsaat elektriin 60,4 milyar˝ doalgazdan, 46 milyar˝ hidroelektrikten, geri kalan˝ ise kˆm¸r, petrol ve benzeri kaynaklardan elde edildi. Ayn˝ dˆnem iÁin r¸zgar enerjisi toplan ¸retimi ise 55,5 milyon kilowatsaat gibi Áok d¸˛¸k oranda kald˝. Bakanl˝˝n gelecee yˆnelik talep tahminlerine gˆre ise T¸rkiye'nin halen 150 milyar kilowatsaat (kwh) olan elektrik t¸ketimi, 2020 y˝l˝nda 400-500 milyar kilowatsaate Á˝kacak. Ayn˝ tahminlere gˆre hidroelektrik ve r¸zgar gibi yerli kaynaklara yap˝lacak yeni yat˝r˝mlar ile bu ihtiyac˝n y¸zde 44'¸ yerli, y¸zde 56's˝ ise yabanc˝ kaynaklardan elde edilebilecek.
Elektrik M¸hendisleri Odas˝ Ba˛kan˝ Kemal Ulusaler, elektrikte d˝˛a ba˝ml˝l˝˝ azaltmak iÁin hidroelektrik, r¸zgar, kˆm¸r gibi yerli kaynaklara a˝rl˝k verilmesini istiyor. Ulusaler, hidroelektrik, r¸zgar, g¸ne˛ gibi yeni ve yenilenebilir kaynaklar aÁ˝s˝ndan T¸rkiye'nin ˆnemli bir potansiyele sahip olduuna dikkat Áekiyor: ìBu potansiyelin devreye sokulabilmesi iÁin sektˆr¸n desteklenmesi gerekiyor. Bunun iÁin tasar˝n˝n yat˝r˝mlar˝ te˛vik edici ˛ekilde kanunla˛mas˝ ˆnemli bir ad˝m olacak. Bunun yan˝nda devlet, yenilenebilir enerji kaynaklar˝ ara˛t˝rma-geli˛tirme Áal˝˛malar˝ iÁin ˆzel b¸tÁe ay˝rmal˝.î Yenilenebilir enerji kaynaklar˝n˝n ¸retime kazand˝r˝lmas˝n˝ engellemek iÁin baz˝ lobilerin olabileceine i˛aret eden Oda Ba˛kan˝ Ulusaler, ìT¸rkiye, elektrik ihtiyac˝n˝n ˆnemli bir bˆl¸m¸n¸ doalgazdan elde ediyor. Yani d˝˛a ba˝ml˝l˝k sˆz konusu. Doalgaz lobisi, tasar˝s˝ aleyhine faaliyetlerde bulunabilir. Fakat, ¸lke gerÁekleri dikkate al˝narak, ¸lkemizin yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklar˝n˝n ekonomiye kazand˝r˝lmas˝ iÁin yat˝r˝m ortam˝ iyile˛tirilmeli, planlama yap˝lmal˝, altyap˝ olu˛turulmal˝d˝r.î
R¸zgar Santrallar˝ Yat˝r˝mc˝lar˝ Dernei Ba˛kan˝ Salahaddin Baysal da, her ¸lkenin ˆncelikle kendi suyunu, r¸zgar˝n˝, g¸ne˛ini, yeralt˝ s˝cak sular˝n˝ enerjiye Áevirmesinin en doal hakk˝ olduunu sˆyl¸yor. T¸rkiye'nin, r¸zgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklar˝ aÁ˝s˝ndan ˆnemli bir potansiyel sahip olduunu kaydeden Baysal, ìAncak, bu kaynaklar˝n ekonomiye kazand˝r˝lmas˝ iÁin ilk yat˝r˝m maliyetleri biraz y¸ksek. Fakat ¸lkenin gelecei ad˝na dei˛ik desteklerle bu yat˝r˝mlar˝n yap˝lmas˝ gerekiyor. «¸nk¸, 5-9 sene gibi bir s¸re iÁerisinde bu yat˝r˝mlar maliyetlerini kar˛˝lad˝ktan sonra, 25-30 y˝ll˝k bir dˆnem iÁin Áok ucuza elektrik ¸retimi sˆz konusu olacak. Olaya bu aÁ˝dan bak˝lmal˝.î diyor. Baysal, Meclis'in g¸ndemindeki tasar˝n˝n aynen kabul edilmesini isteyerek ˛u bilgileri veriyor: ìOrtak taslak, sektˆr¸n ˆn¸n¸ aÁabilecek nitelikler ta˛˝yordu. Fakat ald˝˝m˝z duyumlara gˆre, ba˛ta Hazine olmak ¸zere ëd˝˛ar˝dan daha ucuz enerji al˝nabiliyorí gerekÁesi ile tasar˝da dei˛iklik yap˝lmak isteniyor. R¸zgar enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklara ise toptan elektrik sat˝˛ fiyat˝ ¸zerinden al˝nmas˝ yˆn¸nde te˛vik verilmesi isteniyor. Bu zaten var. Ama i˛e yaram˝yor. 800-1.000 megawat hidroelektrik, 1.200 megawatl˝k r¸zgar lisans˝ al˝nm˝˛. Ama, ortada yap˝lan bir yat˝r˝m yok. Ya lisanslar yanl˝˛ verildi, ya da uygulamada bir sorun var.î Baysal, kanun tasar˝s˝n˝n kesinlikle sektˆr¸n gˆr¸˛leri ile olu˛an ortak metin olarak kabul edilmesini istiyor.
Eurosolar T¸rkiye Ba˛kan˝ ve Marmara İniversitesi Enerji Anabilim Dal˝ Ba˛kan˝ DoÁ. Dr. Tanay S˝tk˝ Uyar, T¸rkiyeínin r¸zgar enerjisi, g¸ne˛, jeotermal, biyok¸tle ve barajs˝z hidro potansiyelinin t¸m Avrupa'dan fazla olduuna dikkat Áekti. Uyar, ìYenilenebilir enerji kaynaklar˝n˝n pahal˝ym˝˛ gibi gˆsterilmesi, ¸lkemizde bu kaynaklara gereken ˆnemin verilmemesi ve d˝˛ar˝dan al˝nan kredilerin 1994 y˝l˝ teknolojilerini bize yeni teknoloji fiyat˝ndan fatura etmesinden.î dedi.
ëYenilenebilir Enerji Kaynaklar˝n˝n Elektrik Enerjisi İretimi AmaÁl˝ Kullan˝m˝na ıli˛kin Kanun Tasar˝s˝', Haziran 2004'te Meclis g¸ndemine al˝nd˝, ancak daha sonra geri Áekildi. Yar˝n yeniden g¸ndeme al˝narak gˆr¸˛¸lecek tasar˝, ëYenilenebilir kaynak alanlar˝n˝n belirlenmesi, korunmas˝, kullan˝lmas˝ ve ¸retilen enerjinin belgelendirilmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklar˝ndan ¸retilen elektrik enerjisinin belirli bir s¸re iÁin sabit fiyat uygulamalar˝ ile al˝m y¸k¸ml¸l¸¸n¸n getirilmesi'ni ˆngˆr¸yor.
Yat˝r˝mc˝lar yasan˝n Á˝kmas˝n˝ bekliyor
Yerli-yabanc˝ yat˝r˝mc˝lar, T¸rkiye'de r¸zgardan elektrik ¸retmek iÁin yasal altyap˝n˝n tamamlanmas˝n˝ bekliyor. Polat Enerji Genel M¸d¸r¸ Zeki Eri˛, tasar˝n˝n sektˆr¸n beklentileri dorultusunda Á˝kmas˝ durumunda ba˛ta r¸zgar olmak ¸zere yenilenebilir enerji kaynaklar˝ndan elektrik ¸retiminde ˆnemli art˝˛lar ya˛anaca˝n˝ belirtiyor. Eri˛'e gˆre T¸rkiye; r¸zgar, jeotermal, g¸ne˛, hidrolik gibi yenilenebilir enerji kaynaklar˝n˝n kullan˝m˝nda Avrupa'n˝n Áok gerisinde. 2004 y˝l˝nda ¸retilen 150 milyar kilowatsaat (kWh) elektriin iÁerisinde r¸zgar˝n pay˝ 50 milyon. Sektˆrde halen 4 r¸zgar santral˝n˝n var olduunu vurgulayan Eri˛'e gˆre, yat˝r˝mc˝ firma potansiyel ise 100-120 civar˝nda. Dolay˝s˝yla, enerji sektˆr¸nde b¸rokratik Áarklar yava˛ ilerliyor. Eri˛, ˛u bilgileri veriyor: ìT¸rkiye'de y˝ll˝k 10 milyar kWh bir r¸zgar enerjisi potansiyeli var. Bu da yakla˛˝k 4 bin, 4 bin 500 MW bir kurulu g¸ce denk geliyor. ıyi bir yasal altyap˝ ve destek ortam˝ salan˝rsa, bu potansiyel 2020 y˝l˝nda yakalan˝r. R¸zgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklar˝ ilk yat˝r˝m maliyeti y¸ksektir. Enerji Bakanl˝˝ raporuna gˆre r¸zgarda 1 megawatt kurulu g¸Á iÁin 1- 1,3 milyon Euro, hidroelektrik santrallar˝nda 1-1,2 milyon Euro, doalgaz santrallar˝nda 700-800 bin Euro, kom¸rde 1-1,2 milyon Euro, n¸kleerde ise 2-2,5 milyon Euro kurulu˛ maliyeti sˆz konusu. Ancak, 10-12 y˝l iÁerisinde yat˝r˝m maliyetlerini kar˛˝layan bir r¸zgar santral˝ bug¸n¸n fiyatlar˝ ile elektriin maliyetini 2-2,5 centlere Áekebilmektedir. Ayr˝ca, temiz, Áevreye ulumlu, yerli kaynak-yerli yat˝r˝m, istihdam gibi ˆnemli avantajlar˝ var.î
Doalgaz˝n elektrik ¸retimindeki pay˝ y¸zde 40
T¸rkiye, t¸kettii doalgaz˝n yar˝dan fazlas˝n˝ elektrik ¸retiminde kullan˝yor. Bota˛'˝n 2004 verilerine gˆre, geÁen y˝l t¸ketilen toplam 22,1 milyar metrek¸p doalgaz˝n 13,2 milyar metrek¸p¸ elektrik ¸retiminde kullan˝ld˝. Elektrik ¸retiminin y¸zde 40í˝ doalgaz santrallar˝nda gerÁekle˛tirildi. ìGaz˝n kalan bˆl¸m¸ ise konut, sanayi ve g¸bre sektˆrlerinde t¸ketildi. T¸rkiye'de elektrik ¸retiminde doalgaz kullan˝m˝ kamuoyunda tart˝˛ma konusu olmu˛tu. Doalgaz ¸reticileri, santrallar˝n h˝zl˝ kurulmalar˝, temiz enerji ¸retmeleri ve ilk kurulu˛ maliyetlerinin ucuz olmas˝ gerekÁesiyle doalgazla elektrik ¸retimini savunurken, baz˝ Áevreler ise yurtd˝˛˝ndan ithal edilmesi, elektrik ¸retiminin pahal˝ olmas˝, al˝m garantisi ta˛˝malar˝ gibi sebeplerle buna kar˛˝ Á˝k˝yor. T¸rkiye, 20-30 s¸reli ëal ya da ˆde' ˛artl˝ yapt˝˝ gaz al˝m anla˛malar˝ sebebiyle elindeki gaz˝ t¸ketmek zorunda bulunuyor. Bunun iÁin, son y˝llarda ba˛ta elektrik ¸retimi olmak ¸zere, konut ve sanayi sektˆr¸nde doalgaz kullan˝m˝ te˛vik ediliyor.
05.04.2005
ısmail Altunsoy
ıstanbul