ADALAR POSTASI-22: oneriler...
ADALAR POSTASI / 21 Mayıs 2005
16 Mayıs 2005 tarihli “Deniz Yolları Belediye'ye Geçince” baslikli ADALAR POSTASI'na,
Arif Cağlar tarafindan gönderilen önerileri yayımlıyoruz.
Sizler bu konuda ne dersiniz?
Haydi hep birlikte vapurlarimiza sahip çikalim...
.......
Konu:
1. Yerel yönetimin bize hizmet vermek için aldigi kararlara biz
katilabiliyor muyuz? Eldeki tek araç basin, medya ve yasalar araciligiyla
belki. Tamam bunlari kullanalim, ama karari ve karar gerekçelerini ve hele
kararin alinis seklini ve bunda etken faktörleri tanimiyoruz ki. Bu ise her
türlü yönetim belasinda ülkemizde basimizdan eksik olmayan bir sorun. O
halde ilk is belediyenin bu konudaki karar ve gerekçelerini açıklama
yükümlülüğünü, bizim de bunu bilmek hakkimizi büyük bir ihtimalle avukat ve
mahkeme, bir yandan da basin v.s. yardimiyla harekete geçirmek. Bu olmadan
hiçbir şey yapilamaz. Bunun için gerekli mevzuat ve hukuk bilgisi v.s. kimde
vardir ben bilmiyorum ama bu meseleleri bilen birileri vardir. Basin v.s.
gücü olarak zaten adalarda yeterince gazeteci var. Bunlara haber
iletilebilir. Sende bunlarin hepsinin ad ve adresleri vardir herhalde.
Nerede kaldi ki adali olmayan basin ve medya mensuplari da haberdar edilmeli
v.s.
2. İsin diger kismi bilgi ve kompetansla ilgili. Bunun için dünyadaki diger
uygulamalari bilmek iyi de asil bizdeki durumu ve ne istendigini iyi bilmek
ve tanimlamak gerekiyor. Vapurlar ve deniz otobüsleriyle şimdiye kadarki
tecrübe nedir? Hedef ne olmali? Bu hedef için hangi kriterlere göre hangi
teknikten (yani tekneden) yararlanmali? Belediye bunlari bir takim verilerle
tanimlamistir. Ve ben bu konuda o denli az bilgi sahibiyim ki ne diyecegimi
bilemiyorum. Eski vapurlari ve hatta bunlardan da bir önceki ahşap gemileri
sevmek ve savunmak güzel ama notaljiyle ihtiyaçlar çarpışırsa nostalji her
zaman kaybeder.
Zaten tezler de hep bir yandan güzellik, bir yandan ihtiyaçlar üzerinden
konuluyor. Belediye bize yeterli bilgi vermedigi için bizim önerecegimiz her
şeye "ama bunu düsünmediniz" gibisinden baska bir bilgiyi ortaya atarak
karsi çikacak. Dolayisiyla yine ayni konu: belediyenin kararı, karar
sürecini ve gerekçelerini açiklamasi gerekiyor. Bunlar üzerinden alternatif
çözümler hazirlanabilir. Bunun için de bilirkisi olan ve birinci derecede
etkilenecek olanlarin (adalilar ve Istanbullular, yani bunlarin dernek ve
sözcüleri etc.) düsünceleri alinir.
Bu belediye ve nice belediyelere güzellik ve estetik v.s. tezleriyle hiçbir
şey yaptiramazsiniz. Dünyanin en güzel cografyasinde abus suratli bir
kalabalik tarafindan insanlar en çirkin sekilde yasamaya mecbur edilmis
durumda. Bu adamlara ancak ihtiyaçlarin dogru tanimi, ki baski gruplarini da
harekete geçirecek şey budur, ve yasalar etki eder. Zaten bunlar da
yapilamazsa meseleyi hakli olarak kaybetmis olursunuz.
Sonuç:
Belediye henüz kesin karar almis degil. Anlasilan bir girisim yapmis durumda
ve bunu da her zamanki gibi sümen altindan ve etrafi ürkütmeden halletmeye
çalisiyor. Buna uygulamaya koydugu "gizli plan" da diyebiliriz. Belediyenin
ve IDO'nun bu konuda yapilmis çalisma, ihale, hedef ve kararlarini bilmek
hakkimizi kullanip bunlari alternatifleriyle birlikte ilan edelim. Uzun bir
yol gibi görünüyor ama bence degil. Zaten herifler bilgi alinmak istendigini
duyunca ve isin üzerine de haklar ve basin olarak gidilince yavaslarlar. Bu
zaman içinde alternatif çözüm hazirlanir. Alternatif çözümü kim
hazirlayacak? Galiba bunu bile bilmiyoruz?
Simdilik aklima gelenler bunlar.
Selamlar.
Arif