28 Mayıs 2007

ADALAR POSTASI-84: Heybeliada sahillerini beleşçiler işgal etti!

ADALAR POSTASI / 2 Temmuz 2005

VATAN / 1.7.2005

http://www.vatan34.com.tr/root.v34şexec=yazar&yaid=2&sid=3058023260232630580&hid=3861



Heybeliada sahillerini beleşçiler işgal etti!

Adalar, İstanbul'dan çok uzaklaşmadan tatil keyfi yaşamak için en ideal mekan. Fakat denize girmek isteyen vatandaşlar, kendilerini o kıyının sahibi ilan edenlerle karşı karşıya geliyor

Sıcaklar iyice bunaltmaya başladı. Özellikle tatile çıkamayan İstanbullular haftasonu soluğu İstanbul'un yakınında bulunan sahil bölgelerinde alıyor.

Özellikle Adalar hem tarihi hem de doşal güzellikleriyle çok tercih ediliyor. İşte ismi bende saklı bir bayan okurum da geçen haftasonu arkadaşlarıyla birlikte Adalar'a gitmiş. Heybeliada'da Sağır ve Dilsizler Okulu'nun aşağısından sahile doğru inmişler. Tam yüzmeye başlayacakları sırada yanlarına gelen iki adam kişi başı 2 milyon lira vermeden denize giremeyeceklerini belirtmiş. Derme-çatma bir kulübenin önüne attıkları taburelerle kendilerini sahilin sahibi ilan eden bu adamlar; okurum ve arkadaşlarının itirazlarına raşmen, kaba kuvvet ve küfürlerle denize girmelerini engellemişler. Para ödemeleri karşılığında makbuz verilip-verilmeyeceğini soran okuruma, "Ne makbuzu kardeşim" yanıtını vermişler. Bizde böyledir. Sahillere, parklara iki sandalye-masa atan sanki bu ülkede hiç kural- kaide yokmuş gibi kendini oranın sahibi sanıyor. Boş yere para vermek istemeyen vatandaşlara da adeta kök söktürüyorlar. Kamuya ait alanları işgal eden bu fırsatçılara biran önce dur demek gerekiyor. Adalar Belediyesi yetkililerinin biran önce denetime çıkmaları şart. Hem de hemen...



Adalar Belediyesi bu çukurları kapatın
Birkaç ay önce İSKİ Heybeliada'daki su borularını yenilemek için kazı yaptı. Ancak birçok yerde kazılan yerler kapatılmasına rağmen, Burak Reis Sokağı unutuldu. Sokağın yarısı asfaltlandı, diğer yarısı kazılı vaziyette bırakıldı. Faytonlar bile zar zor ilerliyor. Tabii döşenen borular da zarar görüyor. Vatandaşlar Adalar Belediyesi'ni aramış. Aldıkları yanıt, sorumluluğun Büyükşehir Belediyesi'ne ait olduğu yönünde olmuş. Büyükşehir'i aradıklarında ise, tam tersi bir yanıt almışlar. İki kurum da topu birbirine atmış. Her iki kurum da çözüm üreteceğine, vatandaşı başından savıyor.