23 Mayıs 2007

ADALAR POSTASI-52: bir iskeleden kalkan vapurun sesi...

ADALAR POSTASI / 23 Haziran 2005

Cumhuriyet 23.06.2005

POLİTİKA GÜNLÜĞÜ

HİKMET ÇETİNKAYA

Vapurlar...

Otuz yıl öncesinin Ege ve Akdeniz kıyıları portakal, limon ağaçlarıyla çevriliydi...

Otuz yıl önce Bodrum'dan Marmaris'e; Göcek'ten Fethiye'ye; Kalkan' dan Kaş'a dek o güzelim kıyılar beton yığınına dönüşmemişti...

Kırk yıl önce İzmir Güzelyalı'da kıyı meyhaneleri, o eski Rum evleri yaşamın koyu mürekkep dalgalarında gönül erincimizi çoğaltırdı...

Bir başka güzeldi Kordonboyu ve Karşıyaka...

Otuz yıl önce Üsküdar İskelesi'nden vapura binmek Kızkulesi açıklarından geçerken düş kurmak unutulmaz mevsimleri çağrı?tırırdı...

Sabah sabah bunları niye düşündüm?

Masamın üzerinde bir açıklama duruyordu:

''Vapurları vermeyeceğiz...''

İstanbul'un vapurları kentin bir parçası de?il miydi?

Güzelliğin, yaşamın ne olduğundan habersiz olanlar kendi tarihlerini, kendi kültürlerini talan ederlerken ''güzellikleri'' bir kenara itmişlerdi...

Şimdi sıra İstanbul'un vapurlarındaydı...

O iskelelerin pek çoğu yıkılacaktı belki...

İnsanı denizle buluşturan, yeni dostlukları çoğaltan bir yaşam biçimi bitecekti...

Sait Faik 'in, Orhan Veli 'nin o güzelim düşleri Ziya Osman Saba 'nın çocuk gülüşleri yitip gidecekti şiirlerinden...

''Seni görüyorum yine İstanbul,/Gözlerimle kucaklar gibi, uzaktan./Minare minare, ev ev,/Yol meydan.

Geliyor Boğaziçi'nden doğru,/Bir iskeleden kalkan vapurun sesi,/Mavi sular üstünde yine/Bembeyaz Kızkulesi.''

****

Üsküdar İskelesi' nden denize bakıyorum bir haziran sabahında...

Vapurlar geçiyor...

İstanbul'un simgesi onlar!..

Kıyılarımızı yok ettik, göllerimizi kuruttuk, ırmaklarımızı atık üreten sular yaptık, topraklarımızı zehirledik...

Yetmedi!..

Ormanlarımızı yaktık, Hazine alanlarımızı yağmaladık...

Yetmedi!..

Gökdelenler diktik kırk katlı, elli katlı!..

Yetmedi!..

Vapurları kaldıracağız şimdi...

Martılarla konuşamayacağız; Galata Kulesi'ni, Sultanahmet'i, Ayasofya'yı göremeyeceğiz...

Denizle bir duvar örülecek aramıza...

Çirkinlik anıtı iskeleler kuracaklar...

Haber vereyim, Kadıköy Mendireği'ne 20 metre boyunda Fatih Sultan Mehmet heykeli dikeceğiz...

Heykeltıraş Mehmet Aksoy , Turizm ve Kültür Bakanı'nı uyarıyor:

''Vazgeçin bu sevdadan!''

Haliç'e yüz metre yüksekliğnde boynuzdan köprü, Süleymaniye Camii altına şeritli yol yapmanın adı mıdır çağdaşlık?

Tüm zamanlarını ''sakmabaç'' la, ''promosyonlu Kuran kursları'' yla geçiren toplum, kendi tarihine, kendi kültürüne sahip çıkamıyor...

Bizim Behiç Ak duyarlıdır...

İlk adımı attı!..

İmza toplamaya başladı...

Bir imza da benden!..

Dedim ya, denize bakıyorum Üsküdar İskelesi'nden...

''Önümde, açık kollarıyla Boğaz,/Çengelköy'den aktarma Rumelihisarı./İstanbul İstanbulum benim,/Kadıköy'ü, Üsküdar'ı...''

****

Kim ne derse desin, İstanbul güzel kenttir...

Ama İzmir'i de özlerim!..

İstanbul'un güzelliklerini görmeyip zengin Arap kentlerindeki gökdelenleri, otoyolları ''modernleşme'' sananlar, şimdilerde Kuzey Avrupa ülkelerinin soğuk iklimine göre yapılmış deniz otobüslerini getirmek istiyorlar İstanbul'a...

Martılar kaçıp gidecek İstanbul'dan...

Ne ben, ne de bir başkası martılarla konuşabilecek, dertleşebilecek...

Martısız deniz olur mu hiç!

Ne diyordu Can Yücel :

''Martılar ki sokak çocuklarıdır denizin.''

****

''Vapurlarımızı vermeyeceğiz'' imza kampanyası için iletişim:

Behiç Ak : 0 535 734 21 04-0 212 249 05 94

Emine Çiğdem Tugay : 0533 386 57 30-0 216 382 44 56, operad@e-kolay.net

hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr

Faks numaramız: 0212/ 513 90 98